pedofiliPedofiliye dikkkat”

Yakın zamanda ilimizde de basına yansıyan çocuk istismarı konusunda Anadolu Psikologlar Deneği adına bilgi veren Uzm.Klinik Psikolog İlhan BOZKURT: Çocukların büyük çoğunluğu sanılanın aksine yabancılar tarafından değil ailenin ve çocuğun yakından tanıdığı; hatta güven duyduğu kişiler tarafından cinsel istismara uğramaktadır. Çocukları hedef alan Pedofiller özellikle çocuklara yakın olabilecekleri işleri ve meslekleri tercih etmekte, ailelerin güvenini kazanmaktadır. Tüm dünyayı etkileyen korona virüsün insanların ruh sağlığı üzerinde de önemli etkiler yapabileceğini belirten Anadolu Psikologlar Derneği bazı uyarılarda bulundu.

 

PEDOFİLİ NEDİR?

Pedofili, “halk diliyle “sübyancılık,”  bir tür Cinsel Bozukluk  türüdür. Kişide en az 6 aylık bir süre boyunca;  ergenlik dönemine girmemiş bir çocukla cinsel etkinlikte bulunmayla ilgili yoğun bir cinsel dürtü ya da davranışların tekrarlayıcı şekilde ortaya çıkması durumudur. Pedofil kişi en az 16 yaşındadır ve mağdur çocuktan en az beş yaş daha büyüktür.

 
Pedofili ve çocuklara yönelik cinsel istismarı belirlemek zor mu?
ABD’de yapılan bir araştırmada çocuklara cinsel istismarda bulunanların sadece %7 si aileye yabancı biri. Gerisi ailenin güvendiği, tanıdığı kişiler. Aynı araştırmaya göre göre tecavüz faillerinin %34.2’si aile ferdi, %58.7’si ailenin ve çocuğun tanıdığı biri ve sadece %7 si yabancı kişiler. 1995’li yıllara kadar yeterli şikayet olmadığı için her 16 tecavüzcüden 15’inin herhangi bir ceza almadan yaşamaya devam ettiği ifade edilmektedir. Ülkemizde de suç işlemiş pedofili bireylerin yargılanmasının önündeki en büyük engel bu kişilerin hukuki açıdan sorun oluşturacak bir olayla karşılaşmadıkları müddetçe açığa çıkmamalarıdır. Araştırma sonuçlarına göre pedofili olgularının büyük çoğunluğu erkekler olmakla birlikte kadınlarda da görülebilmektedir. Eylemlerini yaptıkları ortalama yaşlarının ise daha çok 40-70 yaş arası olduğu belirtilmektedir. 

Pedofili kişiler kurbanlarını nasıl seçer ve nasıl yaklaşmaktadır.

Önce  ailenin ve çocuğun güvenini kazanır. Yakınında bulunarak yalnız kalmak için fırsat kollamaktadır. Kendisi hakkında bu kişi böyle bir şey yapmaz diye düşündüren bir profil çizer. Çocuğa karşı cinsel eylemlerinde ise genellikle zor kullanmazlar, aşamalı olarak amaçlarına ulaşmaya çalışırlar. Önce masum dokunmalar, sonra uygunsuz dokunma, açık resimler gösterme, porno izletme gibi birçok yöntemler kullanırlar. Bu nedenle çocukların kendini koruyabilmesi için bu konularda eğitilmesi çok önemlidir.


Pedofil bir fail yaşanan olay ortaya çıktığında nasıl bir tavır takınır?
Genel olarak cinsel suç işleyen failler  öncelikle suçun sorumluluğundan kaçmak ve olayı örtmek için elinden gelen her şeyi yapar. Mağduru korkutabilir veya tehdit edebilir. Şayet buna rağmen olay ortaya çıkarsa bu kez de madurun inanırlılığına saldırır. Yani, böyle bir şeyin asla olmadığını, mağdurun olanları yanlış anladığını, abarttığını, yalan söylediğini, bunu kendisinin istediğini ve dolayısıyla da bu duruma onun yol açtığını ifade eder. Böylece faille mağdurun yer değiştirmesine yönelik bir algı oluşturmaya uğraşır.


Mağdurun çevresi ve toplum buna nasıl  tepki verir?
Bu olaya tanık olanlar veya duyanlar çoğu zaman mağdur ile fail arasındaki çatışmaya takılırlar ve mutlaka ahlaki bir yargılamada bulunulur. Yani bir sorumlu ararlar. Kimi aileler madurun adı çıkmasın diye olayı örtmeye uğraşır, kimileri mağduru suçlar, kimileri faili kendileri cezalandırmak ister, kimileri ise doğru olanı yapıp polise başvurur. Bu süreçte en çok korkulan şey etrafın olayı duymasıdır.


Mağdur olaydan sonra neler yaşar?
Bazı küçük çocuklar kendilerine yapılan eylemin ne olduğunu anlamlandıramayabilirler ve bunu ancak yıllar sonra anlayabilir. Cinsel istismara ve saldırıya uğrayan çocuklar için bu durum tarifi zor travmatik bir yaşantıdır. Travma sonrası stres bozukluğu tepkileri, depresyon, anksiyete, uyum bozukluğu, korku, içe kapanma, okul başarısında düşme, unutkanlık, dikkat sorunları ortaya çıkabilir, kendine zarar verme, bağlanma ve ilişki sorunları, libido değişiklikleri, benlik saygısında azalma ortaya çıkabilir. Çocuk olanları anlatmadığı sürece istismar devam edebilir.

Pedofillerin psikolojik özellikleri nelerdir?


Pedofillerin makul olmayan cinsel dürtülerini kontrol etmede sorunları vardır. Aynı şeyi tekrar tekrar düşünürler ve bu adeta bir saplantılı düşünce halini alır. Bazıları küçükken cinsel bir saldırıya ve istismara maruz kalmıştır. Bu olayın travmatik etkisinden kurtulamadıkları için bilinçaltı bazı  süreçlerin etkisi ile ileriki yıllarda aynı travmayı rol değiştirerek yaşamak isterler, ama bu kez madur olarak değil mağdur eden kişi  olarak bunu yaşamak isterler. Ancak uluslar arası tanılamalarda pedofili bir hastalık olarak değil bozukluk olarak tanımlanmıştır. İşte bu nedenle her cinsel saldırı madurunun ve pedofili eğilimi gösteren kişilerin mutlaka uzun süreli psikolojik yardım ve terapi alması sağlanmalıdır.


Pedofiller tedavi edilebilir mi?
Pedofili olgularının çoğunluğu durumlarından rahatsız olmadıkları için psikolojik tedaviye başvurmazlar. Aslında hem toplumdaki çocukların zarar görmemesi hem de bu tür eğilimleri olan kişilerin suç işlememesi için hayat boyu devam eden bir tedavi sürecine ihtiyaçları vardır.


Mağdurlar psikolojik yardım için başvururlar mı.
Psikolojik yardım almaya genelde çekinirler. Benim klinik tecrübeme göre; genelde başka bir nedenle yardıma başvururlar ve bu kişilerdeki cinsel şiddete maruz kalma öyküsü deneyimli uzmanlar tarafından terapi sürecinde “özellikle aranmazsa bulunamaz”. Çocuklarda ortaya çıkan olağan dışı davranış değişiklikleri, içe kapanma, evden çıkmak istememe, korkular bu açıdan mutlaka sorgulanmalıdır.


Aileler çocuklarını bu kişilerden nasıl koruyabilir?
Buna şöyle bir örnekle yanıt vermek isterim. Bir çok İskandinav ülkesinde parklarda sevimli çocukların başını okşamak, sarılmak, öpüp koklamak suç sayılır ve aileler de buna izin vermez. Bizde durum nasıl? Sokakta hiç tanımadığınız biri çocuğunuzun başını okşar ve kucağına alıp öpmeye kalkar. Cinsel istismarla mücadeledeki en etkin yol çocuklarla yetişkinler arasındaki sınırları korumaktır. Aileler çocuklarını konu komşuya emanet etmemeli. Özgüvenli çocuklar yetiştirilmeli. Anasınıfından itibaren mahremiyet konusunda eğitmeli.  Bu eğitimler sadece aileye bırakılmamalı. Şikayet mekanizmaları çalıştırılmalı ve toplumda bu konudaki adli hassasiyet artırılmalıdır. Şikayet edilmeyen her failin başka çocukları istismar etmeye devam edeceği unutulmamalıdır.

 

Facebook'ta Paylaş



|© 2010-2019