Grafoloji(yazı analizi) yazıdan kişilik ve karakter analizi
Grafoloji nedir:
Yazıdan karakter analizi yapan yazı bilimi'ne grafoloji denir. Grafoloji yazı ile kişilik analizi yaparken el yazısı ile kişilik analizi, imzadan karakter tahlili gibi birçok yöntemi kullanır.
Grafoanaliz'in psikolojik esasları nelerdir?
İnsanın yazdığı yazıya bakarak karekteri ve psikolojik portresi nasıl anlaşılır.
Eğer bu gerçekse, o zaman bu yazı ile kişilik analizinin yardımıyla elde edilen bilgiler çok değerlidir.
Adli konularda, iş yaşamında, evliliktete uygunluğun belirlenmesinde, meslek seçiminde, aile içi ilişkilerde vb. gibi bir çok durumda yazı ile karakter analizi bize önemli bilgiler verecektir.
Peki yazıdan karakter tahlili ve yazıdan karakter okuma neye dayanarak,nasıl yapılıyor? El yazısına göre karakter analizi bize ne tür bilgiler veriyor.İnsanı yöneten tek merkez beyindir. Algilarımızı,dikkatimizi, mekan ve zaman kavramımızı, öğrenme ve hafızamızı, çeşitli olaylara tepkimizi vb. süreçleri beyin gerçekleştirir. Ayrıca bizim genetik yani atalarımızdan bize genler yoluyla geçen özelliklerimiz de vardır ki bunlardan kaçamayız.
Yine bizim psikolojik yapımız sadece bilinçli irademiz ve isteklərimizden ibaret olmayıp aynı zamanda dış etkenlerden ve bilincimizden bağımsız, farkında olmadığımız birçok özelliklerimiz de vardır. Genel olarak beynimizle el,yüz hareketleri gibi beden dilimiz arasında özel ilişkiler vardır.Jest ve mimiklerimiz iç halimizi dışa yansıtan önemli ipuçlarıdır.
Mademki beynimizin düşündükleri bedenimizde bazı belirtiler veriyor ve biz bunları yorumlayabiliyoruz öyleyse demek oluyorki beynimiz herkesin kendine özgü olan el yazısında da bu izleri bırakıyor. Beyin kendi izlerini - iç dürtülerini mutlaka dışa yansıtıyor. Bu yansıtmanın mikro düzeydeki bir yönü de yazı yoluyla oluyor.
Psikanalitik yaklaşımla ifade edeck olursak bizim "Ego"muz tıpkı dil sürçmelerinde olduğu gibi etraftakilari aldatmaya çalışsa da "id" mutlaka imkan bulduğu her yerde kendini ifade etmeye çalışacak - izlerini bırakacaktır. Bunun için yazı en güzel yoldur.
İnsan vücudunun tepkileri beyne bağlıdır ve o beyini aldatamaz. İllaki, çizginin doğrultusunda, bütünlüğünde, yazının içinde, harflerin kaydında, nokta ve vergülün konuşunda iç alemimiz yansıyacaktır. İnsan elini sadece beyin idare eder, hareket komutlarını o verir. Yazı bizde alışkanlık haline dönüştüğü için biz gayr-i ihtiyari kendi iç alemimizde olanları yazı yoluyla ifade ediyoruz.Bu bir nevi içimizdeki ilkel benlik olarak tanımlanan "id" in kendini ifade etmesidir.
Yazı alışkanlıklarını oluşumu sürecinin fizyolojisini Rus psikolog İvan Pavlov şartı reflekslerin incelenmesi sırasında tetkik etmiştir. İnsanların kişisel ve tipolojik özelliklerinin oluşumu ile beraber yazı alışkanlıkları şekilleniyor. İnsanın sosyalleşmesı sürecinde otomatik resme dönüşüyor ve insanın özel psikografoloji özelliğine dönüşüyor. Yani her bir insanın psikolojik durumu onun yazısına da tam olarak sirayet ediyor ve kendine özgü bir yazı sitili ortaya çıkıyor. Böylece, Povlov’a göre insanın yazısı onun kişisel - psikolojik portresinin mührü haline geliyor.
Günümüzde artık yazının insanın duygusal ve sinir sisteminin bazı tipolojik özelliklerine göre oluştuğu kabul edilmiştir. Modern psikologlar D.Zuev-İnsarov, N.Obozov, Q.Şekin insanın karakteri ile yazısı arasında ilişkilerin olması fikrini bugün de savunuyorlar. Diğer psikolog E.Rogov ise bu görüşleri tam tasdik etmiş ve "İnsanın psikolojisi" isimli kitabına yazılara göre insanın karakterinin belirlenmesi testini dahil etmiştir.