Obsesif kompulsif bozukluk nedir, belirtileri ve tedavisi

 

Obsesyon ve/veya kompulsiyonların görüldüğü , genellikle süregen,  kimi zaman dönemsel alevlenmelerle giden, kişinin günlük işlevlerini belirgin olarak etkileyen bir bozukluktur.

Obsesyonlar yineleyici, istem dışı, kişinin kendi zihninin ürünü olan, benliği rahatsız edici nitelikte (ego-distonik) olduğu için kişinin zihninden uzaklaştırmaya çalıştığı fakat aksine zihin alanını işgal eden, ısrarlı ve zorlayıcı her türlü düşünce, dürtü ya da düşlemlerdir.

Görünüşte bir amaca yönelikmiş izlenimi veren her türlü yineleyici davranışlara kompulsiyon denir. Kompulsiyonların amacı; obsesyonların yarattığı sıkıntıyı hafifletmektir, ancak aksine pekiştirir.

Sıklık oranları

OKB’un toplumda yaşam boyu yaygınlığı %2-3;

6 aylık yaygınlığı %1-2

 Yatarak tedavi gören psikiyatrik hastalar arasında OKB sıklığı %0.1- %4

Yaşam boyu yaygınlık Avrupa ülkelerinde %0.5-%0.9 arasında

Türkiye Ruh Sağlığı Profili araştırmasına göre  12 aylık sürede toplam OKB  oranı % 0.5

Kadınlarda erkeklere göre üç kat daha sık görülür.

Yaşam boyu yaygınlık oranı genç erişkinlerde yaşlılara göre iki kat daha fazla

%65 hastada başlangıç yaşı 25, %15 hastada 35 yaş sonrası ve %30 hastada çocukluk ve erken ergenlik dönemi

Erkeklerde kadınlara göre daha erken başlar.

okb-obsesif kompulsif bozukluk tedavisiObsesif kompulsif bozukluk spektrum bozuklukları

Beden Algısı Bozukluğu,Biriktiricilik Bozukluğu,Trikotillomani,Deri Yolma Bozukluğu
 

Obsesif kompulsif bozukluk belirtileri

Kir-pislik bulaşması obsesyonu en sık görülen obsesyondur (%45-55)

Günlük etkinlikler ile ilgili obsesyonlar 2. sırada ve şüphe şeklinde; bunlara sıklıkla kontrol kompulsiyonları eşlik eder.

Cinsel obsesyonlar ( % 22.5 ) sıklık açısından 3.sırada. Bu obsesyonlar çoğunlukla çocuklarıyla ya da kendi cinsiyle ilişkiye girme şüpheleri şeklinde ve sıklıkla kontrol ya da yıkanma kompulsiyonları eşlik eder.

 Dini obsesyonlar 4. sıklıkta ( %17.5)

Saldırganlık obsesyonları-(zarar verme düşünceleri)

Kontrol kompulsiyonları- suçlulukla birlikte

Yıkama-temizleme kompulsiyonları

İçgörü değişken

Kaçınmalar

 

Obsesif kompulsif bozukluk DSM-V TANI ÖLÇÜTLERİ

dsm 5 e göre:

A-Takıntıların(obsesyonların), zorlantıların (kompulsiyonların) ya da her ikisinin birden varlığı:

Takıntılar (1) ve (2) ile tanımlanır:

1. Kimi zaman zorla ve istenmeden geliyor gibi yaşanan, çoğu kişide belirgin bir kaygı ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ya da sürekli düşünceler, itkiler ya da imgeler.

2.  Kişi bu düşüncelere, itkilere ya da imgelere aldırmamaya ya da baskılamaya çalışır ya da bunları başka bir düşünce ya da eylemle yüksüzleştirme (bir zorlantıyı yerine getirerek) girişimlerinde bulunur.

Zorlantılar (1) ve (2) ile tanımlanır:

1. Kişinin takıntısına tepki olarak ya da katı biçimde uyulması gereken kurallara göre yapmaya zorlanmış gibi hissettiği yinelemeli davranışlar ya da zihinsel eylemler

2. Bu davranışlar ya da zihinsel eylemler , yaşanan kaygı ya da sıkıntıdan korunma ya da bunları azaltma ya da korkulan bir olay ya da durumdan sakınma amacıyla yapılır; ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler , yüksüzleştireceği ya da korunulacağı tasarlanılan durumlarla gerçekçi biçimde ilişkili değildir ya da açıkça aşırı bir düzeydedir.

B. Takıntılar ya da zorlantılar kişinin zamanını alır ya da klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.

C. Takıntı-zorlantı belirtileri, bir maddenin ya da başka bir sağlık durumunun fizyolojik etkilerine bağlanamaz.

D. Bu bozukluk, başka bir ruhsal bozukluk ile daha iyi açıklanamaz 

 

Çocuklarda görülen Obsesif kompulsif bozukluk ( ÇOCUKLUK ÇAĞI OKB)

Çocuklar, obsesyon ve kompulsiyonlarının ayrı ve anlamsız  olduğunun farkında olmayabilirler

Ailelerin yaklaşık  %70’i çocuklarında ortaya çıkan belirtileri aylar ya da yıllar ortalama 4-6 ay sonra fark edip, önce kendi aralarında endişelerini paylaşırlar, daha sonra çocuk ile konuşur ve psikiyatriste başvururlar. Geriye kalan ailelerde ise çocuk aileye sorununu açarak onlardan yardım ister.

Çocukluk çağında başlama yaşı 7-12 yaşlardadır.

Erkek çocuklarda daha sık olup, tiklerle ortaya çıkma eğilimi vardır.

Çocukluk çağının normal ritüelleri ; şanslı numaralarının olması, çizgilere basmama, işleri düzgün yapma biçimindedir.

Bu ritüeller sosyalleşmeyi arttırır, anksiyeteyi kontrol etmeyi öğretir ve çocukların gelişimlerini hızlandırır.

OKB ritüeller; işlev bozukluğu yaratır, rahatsızlık verir ve sosyal yalıtılmışlığa neden olur.

OKB’unda içerik, temizlik, kontrol etme, tekrarlama, istifleme şeklindedir

En sık görülen belirtiler, bulaşma korkuları ve buna eşlik eden kompulsif el yıkama ve kaçınma

 Anne-babasının ya da kendisinin güvenliğine ilişkin obsesif endişeler

 Kontrol kompulsiyonları sık

Akıllarına gelen kötü düşünceleri sıkıcı bir biçimde sürekli yinelerler; ya da ailelerinden tekrar tekrar teminat isterler.

 Sayma, düzenleme, dokunma kompulsiyonları yaygın

Çoğu kompulsiyon "tam doğru" olana kadar tekrarlama biçimdir.

Zihinsel ritüeller (sessizce dua etme, belli kelimeleri tekrarlama, belli bir şeyi düşünme, bir şeye belli bir biçimde bakma, vb.)

Obsesif kompulsif bozukluğun nedenleri

Genetik: Hastaların birinci dereceden akrabalarında OKB daha sık. Tek yumurta ikizlerinde OKB konkordansı (%63-87), çift yumurta ikizlerine göre daha yüksek

Biyolojik:  PET ve SPECT çalışmalarında, orbitofrontal korteks, kaudat nukleus ve singulat girus bölgesinde kanlanmada ve metabolizma hızında artış.

Bazal gangliyonların uygun olmayan uyarıları yeterince filtre edememeleri sonucu korteks-kaudat nukleus-globus pallidus-talamus-korteks  döngüsü aşırı bir aktivite kazanır  ve obsesif-kompulsif belirtiler ortaya çıkar.

Nörokimyasal:  Serotonerjik sistem

Psikodinamik:  Anal dönemde saplanma ( cimrilik, titizlik, inatçılık, aşırı düzenlilik, kararsızlık). Karşıt iki değerli duyguların ve tutumların arttığı bir dönem. Kullanılan savunma düzenekleri yalıtma, karşıt tepki kurma ve yer değiştirmedir.  Sonrasında da yapma-bozma eklenir.

Büyüsel güç- düşününce olacağına inanma

İçsel kirlilik duygusuyla bedenini veya etrafı temizlemeye çalışma

Davranışçı: Öğrenilmeyle kazanılmış yanlış davranışlar

Çocukluk OKB’nun bir kısmını PANDAS (streptokok enfeksiyonları ilişkili otoimmün nöropsikiyatrik bozukluklar) adı verilen bir alt grubu oluşturduğu öne sürülmekte

 Altta yatan mekanizma Sydenham koresi yaratacak şiddette değilse tik ya da OKB belirtileri ortaya çıkmakta ( OKB’lilerin  %5-10 ‘unu oluşturur.


Bilişsel açıdan
Obsesif kompulsif bozuk

Akıldan geçen düşüncelerin aşırı biçimde önemsenmesi ve kontrol edilmesi gerekliliğine inanma,

Abartılı sorumluluk algısı,

Aşırı düzeyde tehdit algısı,

Mükemmeliyetçilik,

Belirsizliğe tahammülsüzlük ve

Kesinliğe duyulan gereksinme

OKB hastaları zihinsel kontrol yöntemi olarak

endişelenme ve kendini cezalandırma yöntemlerini daha çok kullanırlar.

Bu yöntemler ise hatalı inanışlara ve OKB belirtilerine yol açar

 

AYIRICI TANI

Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu (OKKB) ve obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ayırıcı tanısı

Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu (OKKB)

Titizlik, inatçılık, katılık ve sosyal yalıtılmışlıkla karakterize

Ego-sintonik

Obsesyon ve kompulsiyonlar yok

Sıklıkla OKB ile eşzamanlı görülür

OKKB olması OKB’nun gidişini olumsuz etkiler

 

Özgül Fobiler ve obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ayırıcı tanısı

Özgül Fobiler

Özel durumlardaki aşırı korkular ve kaçınma anksiyetesi

OKB’de is korku  ve korkuya ilişkin şüphe ve belirsizlik hissi

Özgül fobide ritüeller görülmez

 

Hipokondriazis:

Hipokondriyak kaygılar vücutla sınırlıdır, başka obsesyon ve kompulsiyon görülmez.

OKB’de var olan aciliyet hissi yoktur.

 

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ve psikoz ayrımı

Obsesyon içsel kökenli olup iç görü ve direnç bu kökenin iki temel öğesidir. Oysa sanrının dışarıdan geldiğine inanılır ve bu nedenle hasta sanrıya direnmez.

OKB ve şizofreni erken yaşta başlar, kronik bir gidiş izler, her ikisinde de rahatsız edici düşünceler ve tuhaf davranış vardır.

OKB ve şizofreninin bir arada bulunduğu durumlarda şizofreninin OKB'den daha önce ortaya çıktığı saptanmıştır.

OKB üzerine eklenen bir psikozun paranoid bir durum ya da duygudurum bozukluğu olma olasılığı oldukça yüksektir.

OKB'de psikotik belirtinin %10- %17.7  oranında görülmektedir.

Bu hastalarda varsanı, sanrı gibi bulgular olmamakla birlikte obsesyonlara içgörü ve direnme ortadan kalkmıştır ve nesnel bir kompulsiyon duygusu yaşanmamaktadır.

Psikotik özellikler gösteren bu hastaların psikotik belirtisi olmayan OKB hastalarıyla karşılaştırıldıklarında çoğunlukla erkek ve bekar oldukları ve kötü gidiş gösterdikleri belirlenmiştir.

 

Obsesif kompulsif bozukluk tedavisi

Psikodinamik tedaviler

Psikodinamik psikoterapinin vazgeçilemez materyali olan sözcüklerin bu hastalarda büyüsel  bir nitelik kazanması ve yalıtım mekanizmasının yoğun bir biçimde kullanılması, bu hastaların psikodinamik psikoterapiye verilecek yanıtı sınırlayabilmektedir.

Bilişsel davranışçı tedaviler

Bilişsel terapi seanslar sırasında obsesyonların temelindeki yanlış inanç ve otomatik düşünceler belirlenir ve çeşitli tekniklerle bunların doğruluk dereceleri sınanır. Ev ödevleri sırasında hastalardan, kendilerindeki otomatik düşünceleri saptamaları ve bunların doğruluğunu sınamaları istenir.

Psikoşirürji

Diğer tedavi yöntemlerine hiç yanıt vermeyen;

toplumsal ve mesleki işlevsellikte belirgin derecede bozulma gösteren hastalarda

 stereotaksik olarak singulotomi, limbik lökotomi ve anterior kapsülotomi

gibi cerrahi teknikler uygulanmaktadır.

Obsesif kompulsif bozukluk vaka örneği

A.E, 32 yaşında, K., evli, resim öğretmeni, şu anda çalışmıyor.Şikayeti: Sürekli ellerini yıkamak istiyor.  Sokakta yürürken kirli bir yere basacağını veya bir yere değeceğini düşünerek rahatsızlık duyduğu için dışarı çıkmakta ve sokakta dolaşmakta zorluk çekiyor.  Mikrop bulaşacak endişesi ile dışarı çıkamıyor, yemek yapamıyor, evine misafir kabul edemiyor, hiçbir yerde tuvalete gidemiyor, toplu taşıma araçlarına binemiyor. Her şeye dokunmak sıkıntı yaratıyor. Şikayetinin Öyküsü: 6-7 yıl önce bir ameliyat sonrası ilk kez yakınmaları olmaya başlamış. Başlangıçta kendini aşmaya çalışmış. İşe yaramayınca psikiyatriste başvurmuş ve ilaç kullanmış. Kullandığı ilaçlar nedeniyle kilo aldığı için ilaçları kısa sürede kesmiş. İlaç kullandığı zaman biraz daha aldırmaz olabiliyormuş.Son 1-2 aydır şikayetleri çok artmış.Kişisel Öykü: 6 yaşında iken 15 yaşındaki amcası tarafından cinsel taciz görmüş, bir süre devam etmiş. Bu olay sonrası her karnı ağrıdığında ve hamile bir kişinin oturduğu yere oturduğunda hamile kalabileceğini düşünmeye başlamış. Kendini pis, tiksinti verici bulmaya başlamış ve temizleme ihtiyacı gelişmiş. Psikiyatrik Muayene: Duygulanımı depresif ve kaygılı, görüşme süresince ağlıyor. Sürekli öfkeli olduğunu ifade ediyor.Sinirlilik(+), tahammülsüzlük(+), ilgi-istek kaybı(+), zevk alamama(+)Enerji kaybı, PMA de azalma, ağrılar, uykuya dalmada güçlük, iştahsızlık, kararsızlık(+), odaklanamama (+)Ölsem de kurtulsam düşünceleri, obsesyonlar ve komplsiyonlar.

Tedavi:

Farmakoterapi (+) BDT

Davranış ödevlerini yapabiliyor, ancak çizelge tutma ya da yaptıklarını kayıt alma konusunda isteksiz davranıyor. NEDEN?

7. seansın sonunda dışarı çıkabiliyor, toplu taşıma araçlarına yalnız binebiliyor, daha önce dokunmadığı şeylere dokunmaya başladı. Yolda daha rahat yürüyor, ellerini belirgin olarak daha az yıkıyor, eve girince ayaklarını yıkamıyor. Eve ilk defa yatılı misafir çağırabildi. Depresif belirtileri belirgin olarak düzeldi.

Yayın tarihi: 29/05/2015

© İzinsiz alıntı yapılamaz. web sitelerine kısmi alıntılar için izin verilen kaynak gösterme şekli:
www.onlineterapiler.com sitesinden alınmıştır (link çalışır ve arama motorlarınca taranabilir şekilde eklenmelidir).

|© 2015 www.onlineterapiler.com online terapi sitesi Tüm hakkı saklıdır